M
Mynet
Guest
Erhan Çelik sessizliğini bozdu! Eski eşi Gülben Ergen'e sert çıktı
2017 yılında olaylı bir şekilde boşanan Erhan Çelik ile Gülben Ergen yeniden karşı karşıya gelerek magazin gündeminde yer etti. Erhan Çelik, 2019'da nikah masasına oturduğu Özlem Gültekin ile boşanma sürecine müdahil olduğu gerekçesiyle eski eşi Gülben Ergen'e avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada sert tepki gösterdi.
Çelik'in avukatı Ahmet Avşar, yaptığı yazılı açıklamada şarkıcı Gülben Ergen'in lüks aracının bıçaklandığı iddialarını yalanlayarak konuya ilişkin herhangi bir delil olmadığına dikkat çekti. Olay günü sitenin güvenlik kameralarında yaşanan arıza hakkında avukat Avşar, "Ne hikmetse Erhan Çelik'in siteye giriş çıkış görüntülerinin tümü yok olmuş, bu sebeple iddia edilen sözde olayda müvekkilimin zorla girdiği iddia edilen ancak kendisinin de yalnız olarak ikamet ettiği aynı siteye giriş ve çıkışı dahil 30 saniyelik görüntünün dışında her şey silinivermiş" dedi.
Avşar, Ergen'in 8 yıl önce boşandığı Çelik'in şu an boşanma aşamasında olduğu Gültekin'e kendi avukatını yönlendirip sosyal medya üzerinden destek verdiği iddialarına tepki gösterdi. Avukat müvekkili Erhan Çelik adına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Müvekkil Erhan Çelik'in boşanma davası açtığı eşi Özlem Gültekin'in avukat olarak Gülben Ergen'in o dönemki vekilini seçmesi ile sürece dahil etmesi ve avukatının dilekçelerinde sanki dava Erhan Çelik-Gülben Ergen boşanma davasıymış gibi, o sürece ilişkin isimleri, davalara konu olmuş olayları dillendirmek suretiyle algı yaratma çabaları sonrasında kimi basın yayın organlarında üstelik Özlem Gültekin'e ait tek kare fotoğraf yayınlanmadan, sanki derdest davamız Gülben Ergen davasıymış gibi o döneme ilişkin görseller eş zamanlı olarak paylaşıldı. Mevcut boşanma davası için konu edilen Erhan Çelik'ten 50 milyon lira tazminat, zorla boşanma ve evrak imzalatma, psikolojik şiddet gibi iddiaların gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi mahkeme sonuçlandığında ve getirilen gizlilik yasağı kalktığında bir açıklamamız daha olacaktır."
Avukat Ahmet Avşar'ın yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde: "Müvekkilim Erhan Çelik ve Gülben Ergen'in boşanma davası, olayın taraflarından birinin magazinel kimliği nedeniyle gereksiz bir şekilde kamuoyunu meşgul etmiş, o süreçte müvekkilimiz aleyhine yürütülen algı operasyonu kendisini son derece yıprattığı gibi, gerçekler kısmen tersyüz edilmek, kısmen de gizlenerek bir magazinel boşanma hadisesi daha unutulup gitmiş, hakikatin peşine ise kimse düşmemiştir.
Örneğin, sözde 'bıçaklandığı' iddia edilen lüks aracın paylaşılmayan görüntüsünü kimse sormadı ve yayınlamadı. Adam bıçaklar gibi "Arabam bıçaklandı!" iddiasının dayanağı olması gereken aracın görselleri hiçbir yerde gösterilmedi! Bizzat biz bile canlı görmedik çünkü İstanbul'un en popüler galerilerinden birinden alınan bu lüks araç sözde saldırıdan hemen sonra satın alındığı yerin son derece modern bakım servisinde değil, nedense Bursa'nın küçük bir ilçesindeki sıradan bir tamir atölyesinde, mevcut kaskosuna bile dokunulmadan faturası ibraz edilemeyen, şifahi olarak beyan edilen cüzi bir ücret karşılığı aynı gün yaptırılmıştı!
Diğer taraftan sözde saldırının gerçekleştiği sitenin güvenlik görüntülerinin bulunduğu bilgisayarların bellekleri ne hikmetse aynı gün bozulduğu için, site yönetimi yeni cihazlar almış, eskileri çöpe atılmış ve sözde olay görüntülerine hiçbir zaman ulaşılamamıştı! Peki neye ulaşıldı? Sadece müvekkilimin siteye giriş ve çıkış anlarına…
Bu da şarkıcı Seda Sayan'ın olaydan tam 2 hafta sonra yayınlanan ama sanki dün olmuş gibi lanse edilen televizyon programıyla başlayan magazin linç kampanyası için yetip artmıştı bile.Üstelik Erhan Çelik'in Gülben Ergen ile evlenmeden önce de aynı sitede ayrı bir ikameti ve komşuluk durumları vardı. Ve güvenlik müdüründen, site yöneticisine kadar herkes kendisini tanıyıp, saydığı için afişe edildiği şekilde o siteye zorla girmesi asla söz konusu değildi.Diğer taraftan müvekkilimizi sözüm ona Gülben Ergen ile buluşturmak ve sulh sağlamak için o siteye davet eden, ama olay çarpıtılarak magazinel hâle getirilip, yaratılan algılar olgusal düzlemde takdim edilirken susmayı tercih edenlerin konuşacakları an da elbette gelecektir! Çünkü gerçeklerin tıpkı bugün gibi eninde sonunca ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.
Yargılama başında suçsuzluğunun gün gibi ortada olduğuna ve çıkacak yargı kararına güvenerek itiraz hakkını baştan reddeden müvekkil için sonrasında çıkan akıllara durgunluk veren durumun düzeltilmesi mümkün olmadı.Müvekkilimiz Erhan Çelik tüm bu olan bitene ve yaşadığı toplu linçe rağmen olanları arkasında bırakmayı bildi ve gözlerden uzak muazzam başarılara imza atan uluslararası alanda önemli bir iş insanı olarak yaşamına devam etti. Türkiye dışında Amerika, Almanya, Rusya, Libya ve Irak'ta 6 ayrı ülkede kendi öz sermayesi ile kurulan, 11 ayrı şirketten oluşan, ihracat, ithalat ve uluslararası fuar organizasyonları yapan, yüzlerce kişiye istihdam sağlayan Nobel Şirketler Grubu'nun tek sahibi ve yönetim kurulu başkanı olarak iş dünyasında önemli bir yer edindi.
2019 yılında Özlem Gültekin ile yaşamını birleştiren müvekkilimin geçtiğimiz aylarda eşine boşanma davası açmasının hemen ardından türlü senaryo ve iftiralar peşi sıra 'birilerini' yine harekete geçirdi. Ve ardından tarafların yıllar önce imzaladıkları anlaşmalı boşanma sözleşmesi ve buna bağlı evraklar ve gerçek dışı beyanlar, tıpkı Gülben Ergen boşanmasında olduğu gibi yine aynı ekip tarafından basına haber olarak servis edildi. "Erhan Çelik'e 50 milyon liralık tazminat davası" gibi haberler, tıpkı Gülben Ergen boşanmasındaki gibi manşetleri süsleyerek algı operasyonları yapılma süreci başladı.
Müvekkil Erhan Çelik'in boşanma davası açtığı eşi Özlem Gültekin'in avukat olarak Gülben Ergen'in o dönemki vekilini seçmesi ile sürece dahil etmesi ve avukatının dilekçelerinde sanki dava Erhan Çelik-Gülben Ergen boşanma davasıymış gibi, o sürece ilişkin isimleri, davalara konu olmuş olayları dillendirmek suretiyle algı yaratma çabaları sonrasında kimi basın yayın organlarında üstelik Özlem Gültekin'e ait tek kare fotoğraf yayınlanmadan, sanki derdest davamız Gülben Ergen davasıymış gibi o döneme ilişkin görseller eş zamanlı olarak paylaşıldı.
Şu an devam eden boşanma davasına ilişkin servis edilen sözde "haberler"i okuyan/izleyen herhangi birinin "Erhan Çelik ve Gülben Ergen yeniden mi boşanıyor?" diyeceği türden dilekçe ve paylaşımların esasen Özlem Gültekin'i de savunmaya yönelik olmadığı aşikârdır.Diğer taraftan Gülben Ergen'in müvekkil Erhan Çelik'in oğlunun fotoğraflarını sosyal medyada beğenerek, Özlem Gültekin boşanmasının direkt içinde görünme çabalarından hareketle medyada çıkartılan haberler de dikkatlerden kaçmamaktadır.
Tüm bu durum ve bilgiler ışığında siz değerli kamuoyundan tek talebimiz; maksatlı olarak çıkarılan ve yalnızca birkaç saat içinde kendiliğinden kaldırılan bu haberlere ve müvekkile karşı başlatılan eskiyle ilintili bu yeni algı operasyonuna itibar edilmemesidir.Mevcut boşanma davası için konu edilen Erhan Çelik'ten 50 milyon lira tazminat, zorla boşanma ve evrak imzalatma, psikolojik şiddet gibi iddiaların gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi mahkeme sonuçlandığında ve getirilen gizlilik yasağı kalktığında bir açıklamamız daha olacaktır.Bizler her şeye rağmen adalete güven duygumuzu korumaya ve doğru olanı tüm çıplaklığı ile eksiksiz bir şekilde belgeleriyle ortaya koymaya devam edeceğiz."
2017 yılında olaylı bir şekilde boşanan Erhan Çelik ile Gülben Ergen yeniden karşı karşıya gelerek magazin gündeminde yer etti. Erhan Çelik, 2019'da nikah masasına oturduğu Özlem Gültekin ile boşanma sürecine müdahil olduğu gerekçesiyle eski eşi Gülben Ergen'e avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada sert tepki gösterdi.
Çelik'in avukatı Ahmet Avşar, yaptığı yazılı açıklamada şarkıcı Gülben Ergen'in lüks aracının bıçaklandığı iddialarını yalanlayarak konuya ilişkin herhangi bir delil olmadığına dikkat çekti. Olay günü sitenin güvenlik kameralarında yaşanan arıza hakkında avukat Avşar, "Ne hikmetse Erhan Çelik'in siteye giriş çıkış görüntülerinin tümü yok olmuş, bu sebeple iddia edilen sözde olayda müvekkilimin zorla girdiği iddia edilen ancak kendisinin de yalnız olarak ikamet ettiği aynı siteye giriş ve çıkışı dahil 30 saniyelik görüntünün dışında her şey silinivermiş" dedi.

'50 MİLYON LİRA TAZMİNAT' İDDİALARINA NET YANIT
Avşar, Ergen'in 8 yıl önce boşandığı Çelik'in şu an boşanma aşamasında olduğu Gültekin'e kendi avukatını yönlendirip sosyal medya üzerinden destek verdiği iddialarına tepki gösterdi. Avukat müvekkili Erhan Çelik adına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Müvekkil Erhan Çelik'in boşanma davası açtığı eşi Özlem Gültekin'in avukat olarak Gülben Ergen'in o dönemki vekilini seçmesi ile sürece dahil etmesi ve avukatının dilekçelerinde sanki dava Erhan Çelik-Gülben Ergen boşanma davasıymış gibi, o sürece ilişkin isimleri, davalara konu olmuş olayları dillendirmek suretiyle algı yaratma çabaları sonrasında kimi basın yayın organlarında üstelik Özlem Gültekin'e ait tek kare fotoğraf yayınlanmadan, sanki derdest davamız Gülben Ergen davasıymış gibi o döneme ilişkin görseller eş zamanlı olarak paylaşıldı. Mevcut boşanma davası için konu edilen Erhan Çelik'ten 50 milyon lira tazminat, zorla boşanma ve evrak imzalatma, psikolojik şiddet gibi iddiaların gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi mahkeme sonuçlandığında ve getirilen gizlilik yasağı kalktığında bir açıklamamız daha olacaktır."
AVUKATINDAN AÇIKLAMA GELDİ
Avukat Ahmet Avşar'ın yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde: "Müvekkilim Erhan Çelik ve Gülben Ergen'in boşanma davası, olayın taraflarından birinin magazinel kimliği nedeniyle gereksiz bir şekilde kamuoyunu meşgul etmiş, o süreçte müvekkilimiz aleyhine yürütülen algı operasyonu kendisini son derece yıprattığı gibi, gerçekler kısmen tersyüz edilmek, kısmen de gizlenerek bir magazinel boşanma hadisesi daha unutulup gitmiş, hakikatin peşine ise kimse düşmemiştir.
Örneğin, sözde 'bıçaklandığı' iddia edilen lüks aracın paylaşılmayan görüntüsünü kimse sormadı ve yayınlamadı. Adam bıçaklar gibi "Arabam bıçaklandı!" iddiasının dayanağı olması gereken aracın görselleri hiçbir yerde gösterilmedi! Bizzat biz bile canlı görmedik çünkü İstanbul'un en popüler galerilerinden birinden alınan bu lüks araç sözde saldırıdan hemen sonra satın alındığı yerin son derece modern bakım servisinde değil, nedense Bursa'nın küçük bir ilçesindeki sıradan bir tamir atölyesinde, mevcut kaskosuna bile dokunulmadan faturası ibraz edilemeyen, şifahi olarak beyan edilen cüzi bir ücret karşılığı aynı gün yaptırılmıştı!
Diğer taraftan sözde saldırının gerçekleştiği sitenin güvenlik görüntülerinin bulunduğu bilgisayarların bellekleri ne hikmetse aynı gün bozulduğu için, site yönetimi yeni cihazlar almış, eskileri çöpe atılmış ve sözde olay görüntülerine hiçbir zaman ulaşılamamıştı! Peki neye ulaşıldı? Sadece müvekkilimin siteye giriş ve çıkış anlarına…
Bu da şarkıcı Seda Sayan'ın olaydan tam 2 hafta sonra yayınlanan ama sanki dün olmuş gibi lanse edilen televizyon programıyla başlayan magazin linç kampanyası için yetip artmıştı bile.Üstelik Erhan Çelik'in Gülben Ergen ile evlenmeden önce de aynı sitede ayrı bir ikameti ve komşuluk durumları vardı. Ve güvenlik müdüründen, site yöneticisine kadar herkes kendisini tanıyıp, saydığı için afişe edildiği şekilde o siteye zorla girmesi asla söz konusu değildi.Diğer taraftan müvekkilimizi sözüm ona Gülben Ergen ile buluşturmak ve sulh sağlamak için o siteye davet eden, ama olay çarpıtılarak magazinel hâle getirilip, yaratılan algılar olgusal düzlemde takdim edilirken susmayı tercih edenlerin konuşacakları an da elbette gelecektir! Çünkü gerçeklerin tıpkı bugün gibi eninde sonunca ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.
Yargılama başında suçsuzluğunun gün gibi ortada olduğuna ve çıkacak yargı kararına güvenerek itiraz hakkını baştan reddeden müvekkil için sonrasında çıkan akıllara durgunluk veren durumun düzeltilmesi mümkün olmadı.Müvekkilimiz Erhan Çelik tüm bu olan bitene ve yaşadığı toplu linçe rağmen olanları arkasında bırakmayı bildi ve gözlerden uzak muazzam başarılara imza atan uluslararası alanda önemli bir iş insanı olarak yaşamına devam etti. Türkiye dışında Amerika, Almanya, Rusya, Libya ve Irak'ta 6 ayrı ülkede kendi öz sermayesi ile kurulan, 11 ayrı şirketten oluşan, ihracat, ithalat ve uluslararası fuar organizasyonları yapan, yüzlerce kişiye istihdam sağlayan Nobel Şirketler Grubu'nun tek sahibi ve yönetim kurulu başkanı olarak iş dünyasında önemli bir yer edindi.

2019 yılında Özlem Gültekin ile yaşamını birleştiren müvekkilimin geçtiğimiz aylarda eşine boşanma davası açmasının hemen ardından türlü senaryo ve iftiralar peşi sıra 'birilerini' yine harekete geçirdi. Ve ardından tarafların yıllar önce imzaladıkları anlaşmalı boşanma sözleşmesi ve buna bağlı evraklar ve gerçek dışı beyanlar, tıpkı Gülben Ergen boşanmasında olduğu gibi yine aynı ekip tarafından basına haber olarak servis edildi. "Erhan Çelik'e 50 milyon liralık tazminat davası" gibi haberler, tıpkı Gülben Ergen boşanmasındaki gibi manşetleri süsleyerek algı operasyonları yapılma süreci başladı.
Müvekkil Erhan Çelik'in boşanma davası açtığı eşi Özlem Gültekin'in avukat olarak Gülben Ergen'in o dönemki vekilini seçmesi ile sürece dahil etmesi ve avukatının dilekçelerinde sanki dava Erhan Çelik-Gülben Ergen boşanma davasıymış gibi, o sürece ilişkin isimleri, davalara konu olmuş olayları dillendirmek suretiyle algı yaratma çabaları sonrasında kimi basın yayın organlarında üstelik Özlem Gültekin'e ait tek kare fotoğraf yayınlanmadan, sanki derdest davamız Gülben Ergen davasıymış gibi o döneme ilişkin görseller eş zamanlı olarak paylaşıldı.
Şu an devam eden boşanma davasına ilişkin servis edilen sözde "haberler"i okuyan/izleyen herhangi birinin "Erhan Çelik ve Gülben Ergen yeniden mi boşanıyor?" diyeceği türden dilekçe ve paylaşımların esasen Özlem Gültekin'i de savunmaya yönelik olmadığı aşikârdır.Diğer taraftan Gülben Ergen'in müvekkil Erhan Çelik'in oğlunun fotoğraflarını sosyal medyada beğenerek, Özlem Gültekin boşanmasının direkt içinde görünme çabalarından hareketle medyada çıkartılan haberler de dikkatlerden kaçmamaktadır.
Tüm bu durum ve bilgiler ışığında siz değerli kamuoyundan tek talebimiz; maksatlı olarak çıkarılan ve yalnızca birkaç saat içinde kendiliğinden kaldırılan bu haberlere ve müvekkile karşı başlatılan eskiyle ilintili bu yeni algı operasyonuna itibar edilmemesidir.Mevcut boşanma davası için konu edilen Erhan Çelik'ten 50 milyon lira tazminat, zorla boşanma ve evrak imzalatma, psikolojik şiddet gibi iddiaların gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi mahkeme sonuçlandığında ve getirilen gizlilik yasağı kalktığında bir açıklamamız daha olacaktır.Bizler her şeye rağmen adalete güven duygumuzu korumaya ve doğru olanı tüm çıplaklığı ile eksiksiz bir şekilde belgeleriyle ortaya koymaya devam edeceğiz."